Oyun Bağımlılığı, Nedenleri ve Tedavisi

Oyun bağımlılığı, kişinin kendi psiko-duygusal davranışını değiştirerek, gerçeklikten kaçmanın bir yolu olarak gördüğü bir davranış biçimidir. Bu durum geç kalınmadan psikolojik tedavi gerektirir. Bu yazıda, oyun bağımlılığı hakkında akadamik tespitlere ve tedavi yöntemlerine değineceğiz.

Bu bağımlılık, sadece çocuklarda ve ergenlerde değil, yetişkinlerde de görülmektedir. Ortalama bir genç, günde altı saate kadar bilgisayar başında veya mobil olarak oyun oynuyor. Bunların yaklaşık %70’i şiddet ve zulüm sahnelerinin yoğun olduğu oyunları tercih ediyor. Bir süre sonra bağımlılar, mevcut gerçekliği sanal gerçeklikle karıştırmaya başlıyor. Bağımlılığın bu evresi, ağır psikolojik patolojilerin bir sonucu olarak kabul edilmektedir.

Bilgisayar oyunları yardımıyla insanlar, endişe veren veya kaybolan belirli yaşam durumlarından kaçmaya çalışıyor. Bunlar, sevdiklerinin ilgisi, sevilen birinin yokluğu ve sosyal statü olarak örneklendirilebilir.

Oyun Bağımlılığının Nedenleri

Oyun bağımlılığının ortaya çıkmasının olası nedenleri şunlardır:

1. Çeşitli ruhsal bozukluklar (psikopati).
2. İnsan doğasının patolojik özellikleri, iletişim eksikliği ve utangaçlık genellikle bu tür bağımlılıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
3. Birçok insan, oyunları çocukluk fantezilerini gerçekleştirmek ve korkularını sanal olarak bastırmak amacıyla kullanır.
4. Ebeveynleri yoğun olarak çalışan ve iletişim eksikliği olan çocuklar oyun bağımlılığına yatkındır.
5. Aile içi çatışmalar, çocukları ve gençleri huzursuz ortamdan kaçmak adına oyunlara yönlendirebilir.

Oyun bağımlılığı eşzamanlı olarak ortaya çıkmaz. Birkaç aşamada, her biri bağımlılığın belirli işaretleri ve değişiklikleri ile karakterize edilir.

Düşük benlik saygısı, kişinin duygularını kontrol edememe, eleştirilme, saldırganlık, dürtüsellik, artan kaygı, depresyon, stres ve hiperaktivite gibi kişisel özellikler, oyun bağımlılığının gelişimine katkıda bulunur.

Oyunlar bir süre sonra kişinin kendi kaderini yarattığı, başkalarına üstünlüğünü kanıtlayabileceği bir yanılsama etkisi gösterir. Bu aşamada, kişi eylemlerinin sonuçlarını anlayamaz.

Sistematik oyun arzusu nedeniyle, kişiler maddi ve manevi pek çok değerden mahrumdur. İş yerinde veya okulda problemler, iletişim bozukluğu ve genel psikolojik durum, aile ve toplum içerisinde varoluşlarını sorgulamalarına neden olur.

Oyun Bağımlılığının Gelişimi

Oyun bağımlılığının gelişimi ortalama 3 yıl sürmektedir. Her aşamada, bazı ruhsal bozukluklar gelişir. Başlangıçta oyuncu sağlıklı insanlardan hiçbir şekilde farklı değildir ancak zamanla saplantılı fikirlere eğilim göstermeye başlar. Bu kalıcı bir ruhsal bozukluğa yol açar. Öz-denetimin yokluğu ve eleştirelliğin işlevini kaybetmesi bireyin psikolojik olarak dağılmasına neden olur. Ahlaki değerlerin kaybedilmesi, kendinden iğrenme durumuna ve duygusal baskılara yol açmakta, oyuncu, insanların dertlerine ve her türlü sosyal sorunlara karşı kayıtsız kalmaktadır.

Bağımlılığın patofizyolojik mekanizması, beyindeki belirli zevk merkezlerinin uyarılmasına dayanmaktadır. Oyun bağımlılığı olan hastalar oyun başında geçirdikleri zamanı planlayamazlar. Uyku ile mücadele etmek ve zihinsel aktiviteyi teşvik etmek için, büyük miktarlarda kafeinli içecekler ve diğer uyarıcıları tüketmeye başlarlar.

Oyun bağımlılığı sinir sisteminin aşırı yüklenmesine yol açar, heyecan verici dürtüler kişinin ruh hali ve fiziksel sağlığını tehtid eder. Derin depresyon belirtileri ortaya çıkar, libido azalır ve çeşitli cinsel sapmalar gelişir.

Oyun Bağımlılığı Tedavisi

Oyun bağımlılığını kendi başına bir hastalık olarak düşünmek mümkün değildir, çünkü bu ciddi zihinsel sorunların bir sonucudur. Bir uzmanın bu fenomenin temel nedenini belirlemeli ve altta yatan psikolojik etkenlerin tedavisine odaklanmalıdır.

Oyun bağımlılığının tedavisi için psikoterapi, ilaçlar ve hipnoz kullanılır. Kapsamlı önlemler almak çok önemlidir. Oyun bağımlılığı tedavisinde, otojen eğitim, psikosentez, aile ve davranışsal psikoterapi de kullanılır.

Psikoterapi, aile ilişkilerinin düzeltilmesi, psikolojik tutumların (izolasyon) ortadan kaldırılması, korkuların tedavisi, cinsel sorunlar, vb. durumların düzeltilmesini amaçlamaktadır.

Semptomatik ilaç tedavisi; depresyon, uykusuzluk, artan anksiyete ve sinirlilik hallerini hedeflemektedir. Bu durumda, genellikle bitkisel ilaçlar reçete edilir. Uykuyu stabilize etmek için, psiko-duygusal uyarılmayı ortadan kaldıran ve ruh halini normalleştiren uyku hapları ve antidepresanlar kullanılır.